Kabul ve kararalılık terapisi veya KKT (İngilizce: ACT) klinik davranış analizinin psikoterapide kullanılan bir şeklidir. Kararlılık, davranış değişim stratejileri ile psikolojik esneklik sağlamak için çeşitli şekillerde harmamnlanmış kabul ve farkındalık stratrejilerini kullanan kanıta dayalı psikolojik müdahele yöntemleri bütünüdür. Hayes, Wilson ve Strosahl tarafından seksenlerin sonunda geliştirilen bu yaklaşım ilk olarak kapsayıcı uzak durma (comprehensive distancing) olarak adlandırılmıştır.
Temeller
KKT pragmatik bi felsefe olan foksiyonel bağlamcılık ile geliştirilmiştir. KKT RFT’ye dayanır. Dil ve biliş ile ilgili kapsamlı bir teori olan RFT bir davranış analizi dalıdır. KKT’nin klasik BDT’den farkı insanlara düşünceleri, duyguları, duyuları, hatıraları veya diğer kişisel olayları kontrol etmek yerine onları fark etmeyi ve benimsemeyi öğretmesidir.KKT şahsa kendini düşünce duygu his ve hatıralardan uzaklaşmadan her an gözlem yapan ve tecrübe eden self-as-context adı verilen olanadışı/üstün bir his ile fark etmesine yardımcı olur. KKT kişisel değerleri (values) açıkça ortaya koymayarak ve değerler uygun davranışlarda bulunarak bu süreç içerisinde hayata anlam katmayı, psikolojik esnekliği artırmayı hedefler.Batı felsefesinin varsayımı insanların kendi doğalarında normal sağlıklı olarak yaşamak iken KKT normallik yerine insan zihninin süreçlerinin yıkıcı olabileceğini varsayar. KKT’nin çekirdek fikri psikolojik ızdırabın “yaşantısal kaçınma”dan, bilişsel engellerden, kavramsallaştırılmış kendilik ile ilişkilerden, şimdiki zamanla ilişkinin kaybından ve değerlere uygun olarak ihtiyaç duyulan davranışsal adımların sonucunda ortaya çıkan başarısızlıklardan kaynaklandığını ve bunların değerlere uygun davranışlardan alıkoyduğu için psikolojik katılığa sebep olduğudur